Mali, Kimin Malı?
Afrika topraklarını sömürmede ekol ülke Fransa, kukla rejimin sözde davetiyle, kimseye aldırmadan, hiçbir meşruiyeti kollamadan Mali'ye önce havadan sonra karadan asker indirmeye başladı yani işgal etmeye. Ülkedeki asker sayısını üç bine çıkarmaya çalışan Fransa aslında bu işgalde tek başına değil. Amerika, Almanya, İngiltere, Rusya hatta bazı sözde islam ülkeleri özellikle lojistik destek konusunda Fransa'nın arkasında.
Afrika topraklarını sömürmede ekol ülke Fransa, kukla rejimin sözde davetiyle, kimseye aldırmadan, hiçbir meşruiyeti kollamadan Mali'ye önce havadan sonra karadan asker indirmeye başladı yani işgal etmeye. Ülkedeki asker sayısını üç bine çıkarmaya çalışan Fransa aslında bu işgalde tek başına değil. Amerika, Almanya, İngiltere, Rusya hatta bazı sözde islam ülkeleri özellikle lojistik destek konusunda Fransa'nın arkasında.
Sadece yeraltı kaynaklarını değil, bölgenin insanını da sömüren emperyal mantık, bu bölgeyi hatta geri kalmış tüm ülkeleri, ki kendileri geri bıraktıkları halde, arka bahçesi olarak görüyor. Sömürge, uşak hatta kukladan ibaret sanıyor. İnsan olarak görmüyor, haklarına da saygı duymuyor.
Oysa ki, uzun süre bölgede hakim olan Osmanlı Devleti sömürge ve koloni kavramlarını reddederek, Ümmet ve Adalet anlayışı ile hükmetmiş, insanı merkeze alan idareler kurmuştur. O yüzdendir ki eski Osmanlı Coğrafyası'nda yeni Osmanlı Devleti fikri bile heyecana neden olmaktadır. Bu heyecan o kadar güçlü ve güvenilirdir ki uluslararası emperyal güçler hedeflarine ulaşmada bu kavramı olta olarak bile kullanmaktadırlar.
Ortak kültürel manevi dil, müşterek geçmişle disipline olan insanlık vahşi batı kapitalizmine kafa tutmaktadır. Bir devam ülkesi olan genç Türkiye Cumhuriyeti, bu misyonu geç de olsa sahiplenmiştir. Başbakan Erdoğan'ın 6 ülkeyi kapsayan son Gabon ziyareti kritik ve batı ülkeleri açısından da kışkırtıcıdır. Türkiye'nin üstlendiği misyon, paylaşım, insan onuru ve huzur anlayışına dayanır. Bunun üzerinde bir dünyevi bakış, "istediğimde işgal ederim" diyen batıyla aramızda bir fark bırakmaz. Dünyevi hedeflerin "benden sonra tufan" anlayışıyla planlanıp uygulanması sadece gözyaşı ve hüsrana sebebiyet verir. ABD, Ortadoğu'dan zayiatsız çıkabildiyse, Fransa'da Mali'den çıkar.
Osmanlı dünya malının dünyada kalacağını biliyordu. Mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim'de zikredildiği üzere dünyada hiç bozgunculuk yapmadı. Ve bu medeniyetin yaşattıklarını özleyenler ve heyecanlanalar da bilirler ki gözyaşının üzerine mutlu bir dünya kurulmaz.
Mehmet CAN
mehmetcan@radyo7.com.tr