Parlamentarizmin Faziletleri..!

Parlamentarizmin Faziletleri..!

Kültür Edebiyat

Seçimler yaklaştıkça sistem tartışmaları da yeniden arzı endam etmeğe başladı.

Hâlbuki millet, bu ülkenin geri kalmasının temel sebebi olan ucube, köhne ve 80 yıl boyunca denenip yanlışlığı iyice kanıtlanmış parlamenter sistemi kendi oyları ile kaldırıp çöpe atmıştı.

Geçenlerde dört tanesi İrapta mahalli olmayan, sadece tabela partisi olan 6 parti CHP öncülüğünde bir araya gelerek parlamenter sistemin yeniden hayata geçirilmesi konusunu görüştü.

Tabii ki mesele samimi olarak Türkiye’nin sorunlarının çözümünü aramak değil, mesele; seçim barajının da düşürülmesi ile birlikte iktidar gemisine atlayıp, 80 yıl görüldüğü gibi gemiyi batırmaya çalışmak. 

Öyle ya efendim, bu beyler yeter ki gemide olsun, geminin nimetlerinden faydalansınlar, kaptan köşküne yakın olup adları

“ Parti Başkanı” olarak anılsın, kimsenin bunlara oy verip vermemesi önemli değil, varsın gemi batsın. 

Türkiye’yi değil kendilerini düşünüyorlar.

CHP mi?

CHP artık iktidara gelmekten umudunu kesmiştir.

Bin bir türlü hile ve desise ile olsun, dışarının ve özellikle Joe Biden’ın desteği ile eskiden olduğu gibi bir koalisyonla koltuğa otursun da gerisi hiç önemli değil.

CHP bilmiyor mu, parlamenter sistemin Türkiye’yi nasıl umacı yaparak yönetilemez hale koyduğunu.

Elbette biliyor.

Peki, bu ısrar niye?

Çünkü CHP bu ülkede kıyamete kadar tek başına iktidara gelemez.

CHP’nin tek umudu koalisyonlardır.

Diğer, kendisi gibi iktidara gelmesi mümkün olmayan birkaç partiyi daha yanına alarak kaptan köşküne oturmayı hayal ediyor.

Sizin parlamenter sisteminiz değil miydi her on yılda bir asker postallarıyla kirletilen? 

Sizin parlamenter sisteminiz değil miydi, 115. turda bile hala Cumhurbaşkanı seçemeyip Kenan Evren’e darbe yaptıran, 1 milyon 683 bin kişiyi fişleten, 230 bin kişiyi yargılatan, 517 kişiye idam cezası verip, içlerinde çocuk yaştakiler de dahil 50 kişiyi ipte sallandıran, siyasi faaliyetleri yasaklayıp, 114 bin kişiyi yurttaşlıktan çıkaran sistem? 

Parlamenter sistem değil miydi, önce Apocular, sonrasında da PKK olarak büyük bir bölücülük belasını Diyarbakır Cezaevinde yetiştirip Türkiye’nin başına saran? 

Sizin, komediyi andıran ve millet tarafından bundan 14 yıl önce, yaklaşık %52 oy ile tarihin hurdalığına atılan parlamentarizminiz artık geri gelmeyecektir.

Parlamenter sistem eskimiş ve kokuşmuştur.

Türkiye’yi geri bırakmıştır.

Türkiye’yi 80 yıl boyunca, ortalama bir buçuk, iki yıl yönetmeye çalışan kırk yamalı koalisyonlara bu millet izin vermeyecektir.

Halk Fırkasının, birinci İnönü hükümeti olarak 1 Kasım 1923’te kurulup toplam 126 gün süren hükümetinden, 2018’de sona eren Recep Tayyip Erdoğan’ın 66. hükümetine kadar geçen 95 yılı 66’ya bölerseniz ne demek istediğimi daha iyi anlatmış olurum.

Ayrıca, 95 yıldan İnönü, Menderes, Özal ve Erdoğan’ın uzun süreli iktidarlarını çıkararak kalan süreyi, koalisyonlar dönemlerine bölerseniz durum daha da vahimdir.

Açıkçası bu ülkede parlamenter sistem şöyle işlemiştir: iktidara gelip bir iki yıl kalanlar, parayı % 7’den yurt dışı bankalarından alan zenginlerden % 25 faizle borç alıp, bir kısmı ile maaşları ödeyip, geriye kalanlarla vekil adayı olurken harcadıklarını ve daha fazlasını cebe indiren, yani kısa zamanda parsayı toplayıp giden iktidarlara şahit olduk.

Şimdilerde değerli bir kayıp yitik gibiymişçesine arkasından methiyeler dizilip yeniden getirilmek istenen parlamenter sistem kabaca böyle çalışmıştır.

Başta CHP olmak üzere, diğer partilerin çabasının Türkçesi şudur: 

“ Bugünkü sistemde biz tek başımıza iktidara gelemeyeceğimiz için, koalisyonla gelelim ve yine Türkiye’yi yetmiş sente muhtaç edip, hizmetsiz bırakıp, ekonomisini IMF’ye, savunmasını İsrail’e terk edip mevcut parsayı da toplayıp gidelim.

Şu andaki sistemin aksayan yanları, eksik ve fazla tarafları gözden geçirilebilir, hatta geçirilmelidir, fakat parlamenter sisteme asla kapı aralanmamalıdır. 

Dünya üzerinde bulunan bugünkü büyük ve güçlü devletler de önemli bir kısmı parlamenter sistemle değil, başkanlık veya yarı başkanlık sistemleri ile güçlenmişlerdir.

Avrupa’nın parlamenter sistemle çalışan birçok küçük devleti ise, geçmişte bizde olduğu gibi aylarca hükümet kuramaz hale gelip, tekrar tekrar seçim yapmak zorunda kalıyorlar. 

CHP, HDP ve ya İyi Parti iktidara gelemiyor diye sistemin üzerinde oynamak, yeniden koalisyonlara ülkemizi mahkûm edip, yönetilmez hale getirip darbeleri teşvik edecek kapılar aralamak ne akıl kârıdır, ne de bu memleketin hayrınadır.

 

Ferman Karaçam - Haber 7 

 

 

Paylaş