Fırat'ın Doğusu ve Ötesi

Fırat'ın Doğusu ve Ötesi

Kültür Edebiyat

 Amerika, büyük ve tehlikeli bir oyun oynuyor.Bütün dünya aleme göstererek ve bizim de gözlerimizin içine bakarak son perdeye gelip dayandı. 

Daha önce Avrupa ülkeleri tarafından oluşturulmuş (Sykes-Picot) bölgenin sınırlarını ve yapı taşlarını İsrail lehine yeniden dizayn ediyor.

Kırk yıldan beri, FETÖ’nün eli ile, bizden almak istediği ne varsa hepsini, bu oyunla almak isteyen bir hesabın içinde ABD. 

Aynı şekilde, yıllardan beri PKK üzerinden, İsrail adına almak istediği ne varsa hepsini alabilecek bir son vuruş peşinde.

Eğer çok farklı, etkili, onların anlayacağı dilden bir hamle yapamazsak, Amerika bize ve bölgeye bu son vuruşu yapacak.

Peş peşe çok yönlü, etkili ve önemli adımlar attı ve atıyor. 

Bu adımları alt alta yazalım:

1- Kimsenin ruhu duymadan, Körfez savaşının hemen ardından, Kuzey Irak’tan Kürt gençleri para karşılığında toplayıp götürdü ve İsrail sempatizanı olarak yetiştirdi.

2- Devlet kurmayı gözüne kestirdiği, sınırlarımızın hemen bitişiğindeki Irak ve Suriye tarafındaki toprak parçaları üzerinde yaşayan ve ileride bu kurulacak devlete direnç oluşturacak Sünni coğrafyanın gençlerini kanlı ve herkesin nefretle bakabileceği bir DEAŞ örgütü etrafında silahlandırdı. 

3- Bölgede kurulacak İsrail yanlısı bu yeni devlete karşı çıkabilecek üç büyük devletten biri olan Mısır’ı devreden çıkardı, İran’ı teröre destek vermekle suçlayarak, geçici olarak siyasi ve ekonomik baskı altına aldı.

Esas sorun olarak gördüğü Türkiye’yi ise:

A) İyi planlanmış bir kalkışma olan Gezi Olayları ile,

B) Yargı ve Emniyet Darbesi ile, 

C) Güneydoğudaki Çukur Olayları ile, 

D) Askeri Darbe ile,

E) Ekonomik kuşatma gibi yıkıcı ve bölücü vuruşlarla devreden çıkarmak istedi. 

4- İsrail yanlısı olarak yetiştirdiği Kürt gençleri bölgeye getirerek, donattı ve onların yönetimi, denetimi altında yeni bir devletin askeri çekirdeğinin temellerini attı, eğitti, silahlandırdı, hamiliğini üstlendi.

5- DEAŞ’ı yerleştirdiği enerji kaynaklarını, Sünni toprakları ve üzerinde yeni PKK/PYD devletinin temellerini atacağı coğrafyayı DEAŞ’tan temizleyerek oralara, önceden yetiştirdiği İsrail yanlısı çekirdek yapıyı koydu.

Böylece, bir yandan , bölgede yeni oluşuma karşı çıkacak yerel Sünni unsurları saf dışı bıraktı, diğer yandan “teröristleri yok ediyor” diye, kimsenin itiraz edemeyeceği alanlara PKK/PYD’yi yerleştirmiş oldu. 

6- Bu defa, ABD’nin denediği tüm yıkıcı darbelerle saf dışı bırakamadığı Türkiye; bir yandan Rusya ile bölgeye ve ABD ilerleyişine karşı kurduğu son derece etkili Soçi mutabakatı ve diğer yandan Fırat Kalkan’ı ve Zeytindalı operasyonları ile cevap verdi.

Aynı zamanda, bölgenin yapı taşlarını oluşturan İngiltere ve Fransa ile de irtibat kurdu.

7- Fakat, bu sefer Amerika, son perdeyi oynamak üzere sahneye çıktı. 

Bölgede yeteri kadar silahı, PKK/PYD unsurlarından teşekkül eden eğitilmiş, İsrail yanlısı kara gücü, Suudi Arabistan- Birleşik Arap Emirliklerinden oluşturulan para gücü ve daha önce korkutarak Türkiye’den uzaklaştırdığı Barzani güçlerini birleştirerek saldırmaya başladı. 

Son perdeyi oynamak üzere sahneye, sadece bu güçleri birleştirerek değil, aynı zamanda bir takım yanıltıcı ışık ve renk unsurları kullanarak çıkıyor ABD, bunlar; PKK’nın üst düzey üç yöneticisi olan Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkanın başlarına ödül koyarak, yakalanmalarını istemek ve son gelişme; ABD’nin bazı eyaletlerinde FETÖ taraftarı kurum ve kuruluşlara yönelik soruşturma başlatıp, Türkiye’yi yanıltmaya/oyalamaya çalışma hesabı.

Yedi madde halinde sıralamaya çalıştığımız, ABD’nin bu planı, bizim açımızdan, Cumhuriyet tarihinin en zorlu ve en belalı gelişmesidir.

Eğer Fırat’ın Doğusunda ABD, bu planını gerçekleştirirse Türkiye, bir daha, bu bölgede kıpırdayıp adım atamayacak duruma gelecektir.

Tamam, Fırat Kalkan’ı ve Zeytindalı operasyonları ABD’nin, bu sinsi ve yıkıcı planını sekteye uğratmış ama, durduramamıştır. 

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, birkaç gün içinde, Fıratın Doğusuna yönelik bir askeri harekâtın başlatılacağını söylemiştir ancak, Amerika’ya rağmen, bölgede Amerika ile iç içe geçmiş görülen PKK/PYD’ ye karşı bu operasyonun yapılması çok kolay realize edileceğe benzemiyor.

Son yapılan Erdoğan - Trump telefon görüşmesi de, bu dediğimiz tezi güçlendiriyor. 

Eğer Türkiye yeni, etkili, caydırıcı ve tarihi nitelikte bir kararla ABD’yi bu planından döndüremezse, korkarım ki bu felaket kapımızı çalacak. 

Allah ülkemizin yâr ve yardımcısı olsun, yöneticilerimize de ferasetle karar vermeyi nasip etsin ve yardımını esirgemesin. 

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam 

 

Paylaş