HDP Kapatılmalı mı?

HDP Kapatılmalı mı?

Kültür Edebiyat

2023’e doğru ilerledikçe hem içeride, hem de dışarıda oldukça çetrefil, toplumun büyük bir bölümü tarafından zor çözülen, soru ve cevapları iç içe girmiş yeni sosyal, siyasal ve ekonomik olaylarla karşılaşacağız. 

Keskin ve çok zorlu bir viraja giriyoruz. 

Tecrübeli ve vatansever bilgelerin sahnede olmayan, 

Ama sahnedekilere bilgi ve birikimlerini aktarması elzem olan

Bir süreçtir bu.

Hamasetin değil; yılların devlet geleneği ile oluşmuş tecrübenin, çok değerli birikimin ve aklın konuşacağı bir süreçtir bu. 

İsterseniz şöyle bir soru soralım: Bazı Milletvekillerinin vekilliklerinin kaldırılması ile ilgili tezkereler ne durumda, tam da bunlara Mecliste İYİ PARTİ’nin, HDP Milletvekillerine nasıl oy vereceği konuşulup, Meral Hanım sıkıştırılmışken, nasıl olduysa bir anda HDP’nın kapatılması gündeme gelince bu konularla ilgili İYİ PARTİ üzerindeki baskı ve tartışmalar bitti. 

Peki, neden, kim bitirdi bu tartışmaları? 

Bu sorunun cevabı da yukarıda söylemeye çalıştığımız çerçevede ele alınmalıdır. 

Zira satranç taşları daha henüz yerinden oynadı, şimdilik piyonlarda hareketlenmeler söz konusu. 

Ne dersiniz acaba, bir taraf, dokunulmazlıklar üzerinden İYİ PARTİ’nin tartışılmasını, yıpratılmasını, sonucunda bölünmesini amaçlamış olabilir miydi? 

Ki gerçekten Meral Hanım ağzında evirip çeviriyor, evet mi hayır mı vereceğini net olarak söyleyemiyordu.

Parti içinden ağır toplar da yavaş yavaş başını kaldırmıştı.

Süreç biraz daha uzasaydı muhtemelen İYİ PARTİ dağılacak ve Millet İttifakı çok büyük bir darbe alacaktı.

Ne var ki, bu sürece müdahale edildi ve bir anda HDP’nin kapatılması gündeme oturdu.

Böylece Meral Hanım ve Millet İttifakı derin bir nefes aldı.

Tam da böyle olmadı mı?

Oldu. 

Madem gündem değişti, şimdi isterseniz buradan ilerleyelim ve diyelim ki HDP kapatıldı, bunun kime ne gibi bir faydası olacak? 

Kurumsal olarak binaların kapatılması, çoğu şahıslar üzerinde olan ve büyük bir anlam ifade etmeyen mal varlıklarının hazineye devri, bazı siyasetçilere siyasetin yasaklanması ve HDP’ye hazine yardımının verilmemesi Türkiye’nin yerli ve milli mücadelesi lehine nasıl bir sonuç doğurur? 

Parti kapatma yerine, teröre bulaşan şahıslar çok ciddi cezalara çarptırılarak tıpkı Avrupa ve birçok ülkede olduğu gibi anasından doğduğuna pişman edilse, hem o şahıslar, şimdi olduğu gibi göstermelik değil, ciddi ceza almış olur, hem de bağlı oldukları kurumları, mesela parti, dernek ve vakıfları kendilerine çeki düzen verirler. 

Bize kalırsa HDP’yi kapatmak Cumhur İttifakının geleceği bakımından pek de olumlu görülmüyor, şöyle ki: 

1- HDP kapatılırsa, AK PARTİ’nin öteden beri parti kapatmaya karşı olduğunu söylemiş olması boşa çıkacak ve ikiyüzlülük olarak nitelenecek.

2- Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde dışarıya, özellikle son zamanlarda yönünü çevirdiği AB’ye karşı gücü azalacak. 

3- Son zamanlarda, güvenlik güçlerinin ve Diyarbekir Annelerinin hemen hemen bitirme noktasına getirdiği içerideki PKK baskısının azalması sonucu, HDP tabanındaki erime yeniden güçlü bir şekilde ayaklandırılacak, mağduriyet fırtınası estirilecek.

4- Yıllardır Kılıçdaroğlu üzerinden yapılmak istenen, fakat yeterli olamayan CHP-HDP yakınlaşması sağlanarak, Doğu ve Güneydoğu’da adeta bitmiş olan CHP daha güçlü hale getirilecek. 

5- Z kuşağının pek de siyasetle ilgilenmeyen, ama hürriyet ve özgürlükten yana hassas olan gri kesimleri, tıpkı son İstanbul yerel seçimlerinde olduğu gibi aktif hale getirilerek Millet İttifakı lehine hareketlendirilecek. 

6- HDP’nin kapatılması; Cumhur İttifakı için son derece önemli olan İYİ PARTİ’nin, kendi milli tabanına dönmesi için HDP üzerinden yapılmakta olan ve yapılacak baskıların, partinin kapatılması ile birlikte sonlanıp, Millet İttifakının diğer SAADET, GELECEK ve DEVA, gibi sağcı unsurlar ile birlikte İYİ PARTİ’nin de rahatlaması sonucunu doğuracak ve böylece Cumhur İttifakı, toplumsal karşılığı olan çok önemli bir eleştirel argümanını kaybedecek. 

7- Hatırlayın, bu hareket HEP, DEP, HADEP, DEHAP gibi süreçlerden sonra HDP adını aldı.

DEP adıyla bilinen 1994 yılında vekil Leyla Zana ve diğer bazı vekiller Meclis merdivenlerinde yaka paça polis araçlarına bindirilip götürüldü.

O sıralarda DEP’in oyu yüzde 3- 4 civarındaydı, biraz da bu baskılar yüzünden bugün HDP’nin oy oranı yüzde 10 dolaylarında seyretmektedir.

Demek ki, kapatma, baskı, şiddet ters tepiyor ve sonuç daha karmaşık hale geliyor. 

Bütün bunlar dikkate alındığında görülecektir ki, HDP’nin kapatılması, Türkiye’nin milliyetçi reflekslerinin boşalması ve ferahlık vermesi açısından bir anlam ifade edebilir, ama Türkiye’nin gerçekleri, Cumhur İttifakının ve 2023 seçimlerinin geleceği açısından hiç de hayırlı görülmüyor.

Ayrıca Türkiye’de yaşayan hiç kimse, Haziran 2023’e kadar Joe Biden’ın şu sözlerini unutmasın: “Türkiye’de güçlü bir şekilde muhalefet desteklenerek Erdoğan iktidarının değişimi gerçekleştirilecektir....” 

Ferman Karaçam - Haber 7 

 

Paylaş