Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu yakın tarihin en iyi filmi

Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu yakın tarihin en iyi filmi

Kültür Edebiyat

 Yapımcılığını Mustafa Uslu'nun üstlendiği Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu filmi büyük bir proje olarak sinemaseverlerin karşısına çıktı.

Sadece Türkiye tarihinin değil dünya spor tarihinin en önemli isimlerinden Naim Süleymanoğlu’nun hayat öyküsü! Spor kariyerine halterde kırk yedi dünya rekoru, üç farklı olimpiyatta kazandığı üç Olimpiyat Altın Madalyası, altı Avrupa Şampiyonluğu ile yedi tane Dünya Şampiyonluğu sığdıran Naim Süleymanoğlu, kendi ağırlığının üç katı ağırlık kaldırabilen tek sporcu olarak da tarihe geçti. İlk dünya rekoruna imza attığında sadece on beş yaşında olan Süleymanoğlu, Türkiye’ye güreş dışında olimpiyatlarda altın madalya kazandıran ilk sporcu unvanının da sahibi. Ardında kırılması imkânsız rekorlar bırakan milli sporcunun çocukluğu, Bulgaristan’dan Türkiye’ye kaçışı, ailesi, spor aşkı ve meselesini dünyaya haykırma isteği, filmin öyküsünü oluşturuyor.

Senaryosunu Barış Pirhasan’ın kaleme aldığı biyografik dramın yönetmeni Özer Feyzioğlu. Orijinal müzikse Fahir Atakoğlu imzası taşıyor. Naim Süleymanoğlu’nu ‘Daha’ filminde keşfedilen 2000 doğumlu yetenekli aktör Hayat Van Eck’in canlandırdığı yapımda diğer önemli rolleri, Yetkin Dikinciler, Selen Öztürk, Gürkan Uygun, Renan Bilek, İsmail Hacıoğlu ve Bülent Alkış üstleniyorlar. 

Film Naim'in doğduğu Bulgaristan'ın Mestanlı ilçesinde açılıyor. 10 yaşındaki Naim ile tanışıyoruz. İki erkek kardeşi ve çok sevdiği annesi ve babası ile mutlu bir çocuk olarak çıkıyor karşımıza. Sonrasında halter giriyor hayatına ve bir daha da çıkmıyor.

Bulgaristan'daki Türk azınlık içerisinde sosyalist bir rejim altında büyüyen Naim, kısa zamanda ülkesinin milli takımına girip altın madalyaları aldıkça önce Bulgaristan Halk Cumhuriyeti'nde bir kahramana dönüşüyor. Ama onun kahramanlaştığı dönemde Türklere yönelik asimilasyon politikaları uygulanması, hayatının en önemli kırılma noktalarından biri oluyor... O da bu asimilasyon politikaları sonucu hem kendisinin hem ailesinin hem de toplumunun yaşadığı zulmü tüm dünyaya duyurmak istiyor.

ZULMÜ DÜNYAYA ANLATMAK İSTİYOR

Cep Herkülü: Nam Süleymanoğlu filminin temel izleği bu. Naim'in spor tarihine geçen başarısının temel motivasyonunun Bulgaristan'da yaşanan bu zulmü dünyaya duyurmak olduğunu anlatıyor bize. Bütün hikaye de bunun üzerine kurulu... Zorla ismi değiştirilirken, Bulgar istihbaratı onu gölgesi gibi takip ederken, aklında hep bu var. Ve bu süreç sonucunda Türkiye'ye iltica ediyor ve Seul'de olimpiyat şampiyonu olduktan sonra tüm dünyaya bu zulmü anlatıyor.

EREN BÜLBÜL DETAYI

Naim’in Türkiye’ye uçakta getirilirken F-16 pilotunun “Ben yarbay Eren Bülbül memleketinize hoş geldiniz” demesi filmdeki güzel detaylardan biri. Terör örgütü PKK tarafından Trabzon’da 15 yaşında şehit edilen Eren Bülbül’ün unutulmaması çok

VAN ECK’İN ÜST DÜZEY OYUNCULUĞU

Filmin senaryosu, Naim Süleymanoğlu’nun kardeşi  Muharrem Süleymanoğlu'nun anılarını yazdığı, 'Kardeşim Cep Herkülü' kitabından senarist Barış Pirhasan tarafından kaleme alınmış ve 1977 Bulgaristan günlerinden 1988 Seul Olimpiyatları’na kadar geçen 11 yıllık dönem baz alınmış. Hali hazırda çok güçlü bir karakter ve hayat hikayesi ihtiva ettiğinden, senaryo ve yönetmenliğin yanı sıra filmi ana taşıyıcı kolonu, doğal olarak, başrol oyunculuğu. İlk filmi Daha ile kariyerinin başında ödüllere koşan Hayat Van Eck, ikinci kez üstlendiği başrolde, en az canlandırdığı kişilik kadar ağır bir yükün altına giriyor. Baştan belirtelim, bu film için daha iyi bir kast seçimi olamazdı. Süleymanoğlu'nun hem çocukluk dönemini canlandıran Batuhan Davutoğlu ve ilk gençlik yıllarını oynayan Deniz Ali Cankorur hem de genç, hırslı Bulgar sporcu olarak izlemeye başladığımız Hayat Van Eck muhteşem bir kasta imza atıyor. Her biri ayrı ayrı tek bir Naim’e dönüşüyor, birbirlerini tamamlıyorlar. Film ilk yarısının ortasından itibarense Hayat Van Eck tüm hikayeyi sırtlayan oyuncu olarak perdede üstün bir performans sergiliyor.

ANNESİNİ CANLANDIRAN SELEN ÖZTÜRK’E ÖVGÜ

Öte yandan, oyunculuklar açısından bir övgüyü de filmde Naim’in annesi Hatice’yi canlandıran Selen Öztürk hak ediyor şüphesiz. Öztürk, oğul hasreti çeken bir şampiyonun annesini o kadar içten ve yetkin bir oyunculukla canlandırıyor ki filmde gözyaşlarını tutamayacak pek çok seyirciden onun oyunculuğu sorumlu. 

Naim: bu memleketin görüp görebileceği en başarılı sporculardan birinin hayatının en parlak yıllarını bir vefa borcu olarak, başarılı bir teknik alt yapı ile beyaz perdeye getiren ve 141 dakikasını doldurmayı başaran bir yapım. 2019 yılının en iyi filmi olarak beyazperdede


 

Paylaş