Yargıtay'dan emsal karar! Sigortasız çalışması bulunanlar dikkat

Yargıtay'dan emsal karar! Sigortasız çalışması bulunanlar dikkat

Yaşam

 Sigortasız çalıştırılanların, hizmet tespiti için beş yıllık hak düşürücü süre içinde dava açması gerekiyor. 

Ancak, bazı durumlarda beş yıllık hak düşürücü süre uygulanmıyor. Çok daha eski tarihlerdeki çalışmalar için hizmet tespiti davası açılabiliyor. Yargıtay’ın bu konuda verilmiş kararları bulunuyor. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç, sigortasız çalıştırılan milyonlarca kişinin haklarını yazdı

Ülkemizde sigortasız çalıştırma maalesef öteden beri çok yaygın. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, günümüzde bile kayıt dışı istihdam oranı yüzde 34 seviyesinde bulunuyor. Sigortasız çalıştırılanlar prim günlerini tamamlamakta zorlanıyorlar, hak ettiklerinden daha geç emekli oluyorlar ve hak ettiklerinden daha az emekli aylığı ile yetinmek zorunda kalıyorlar.

Geçmişte sigortasız çalışması bulunan veya primleri eksik yatırılmış olan okurlarımızdan çok sayıda mesaj geliyor. Sorular genellikle, bu konuda zaman aşımının nasıl uygulandığı yönünde. Yargıtay, kaçak işçi çalıştırmanın prim ve gelir vergisi ödememek için sık başvurulan, Türkiye'nin gerçeklerinden biri olduğu gerekçesiyle, sigortalılık başlangıç tarihi ve hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği prensibiyle hareket ediyor.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin bu yıl verdiği 2018/334 Esas numaralı, 2019/1181 sayılı içtihat kararı, bu konuda hakkını aramak isteyenlere yol gösterici nitelikte. Karara konu dava, 17 Ocak-5 Kasım 2002 tarihleri arasında sigortalı çalıştığı işyerinin 1 Ekim 1998-16 Ocak 2002 tarihleri arasında sigortasını yatırmadığını iddia eden bir işçi tarafından açıldı. Davacı işçi, söz konusu tarihlerde davalı işyerinde çalıştığının tespit edilmesini istedi. Yerel mahkeme, işçinin talebini kabul etti.

Ancak bölge adliye mahkemesi, davacı işçinin, davalı işyerinden 5 Kasım 2002 tarihinde ayrıldığını, davayı beş yıllık hak düşürücü süre içinde, yani en geç 2007 yılı sonuna kadar açması gerekirken, 2014 yılında açtığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozdu. İşçinin temyiz istemi üzerine dosya Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne geldi.

Yargıtay kararında, 506 sayılı eski sosyal sigortalar kanununun 79/10 ve 5510 sayılı yeni sosyal güvenlik kanununun 86/8. maddelerine göre, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları SGK tarafından tespit edilemeyen sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının nazara alınacağı vurgulandı. Yasada yer alan 5 yıllık sürenin "hak düşürücü" süre olduğu, davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı, hak düşürücü sürenin kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı belirtildi.

 

Paylaş