Kısmen İtiraf

Kısmen İtiraf

Kültür Edebiyat

Gördünüz mü, bilmiyorum...!En son, yalanları ve saldırganlığı ile meşhur Sözcü Gazetesi’inde yazmaya başlayan Bekir Coşkun, Erdoğan’ın gidişi ile ilgili beklentilerini sıralayıp, nihayet ümidini lahanaya bağlayarak ironik bir şekilde yazısını sonlandırıyor.

Isterseniz önce “Umudumuz Bahçeli’ye mi Kaldı”

Başlıklı yazısında, Coşkun’u dinleyelim sonrasında beklemekten ve ümitsizlikten kahrolmazsa kendisine birkaç hatırlatma yapalım.

 

“nelere umut bağlamadık ki…

“Çuvalda” umutlandık…

Şanlı tarihinde hiç görülmemiş biçimde askerimizin başına çuval geçirilince “Çuval bunu götürür” dedik…

Ayakkabı kutusuna güvendik Kesin gider, bu öyle böyle bir kutu değil dedik Kutuyu yakalayan polis, savcı, yargıç gitti, bu kaldı…

 Bharara dedik Türk yargısı yapamadı, Amerikan savcı yapar dedik ki… Bharara gitti…

Beyzbol sopası” umut oldu Obama resimde elinde beyzbol sopası ile görününce Sopayı gösterdi ya, bu iş bitmiştir demiştik Trump da giderse, üç ABD başkanı göndermiş olacak

Fuat Avni'ye güvendik Koştuk Fuat Avni diyor ki gidiciymiş” dedi muharrir… Gerçekte olmayan adamı yakaladılar… Bu kaldı…

 Abdullah Gül'e güvendik arkadaşlar Siyasi tarihte en uzun süre bir şey yapacakmış gibi yapan adam oldu Bülent Arınç” bile umut oldu, Her şeyini biliyor götürür dedik, bir de baktık ki o konuşuyor, Bülent Arınç duygulanmış ağlıyor…

Danalara güvendik Helal kesim yapılmadan 500 bin ineği-koyunu getirerek, garsondan helal kürdan isteyen millete yedirdiler Olmadı…

Dolara güvendik Kuru soğana güvendik, turpa güvendik…

(Dikkat edin; güvendiklerimiz arasında her şey var, CHP yok)

Şimdi Devlet Bahçeli diyorlar

 

15 senedir AKP ile birlikte parlamenter cumhuriyeti yıkan adama güveniyorsanız… Bence kış geldi, “lahanaya” bakalım…”

 

Bu yazı için kısmen itiraf başlığını kullandım ama itiraf kısmen bile değil.

İsterseniz Bekir Coşkun’a esas ümitlendiklerinden bazılarını da ben hatırlatayım.

Mesela Hakan Fidan için Fetöcüler “İran Yanlısıdır, O adam bu işi yapamaz, Yanlış Tercih ...” gibi manşetler attığında heyecan yapmıştınız, hatta bir taraftan siz de yüklenmiş ve Başbakan Erdoğan’la birlikte bu da gider diye desteklemiştiniz Fetöcüleri.

Mesela Adana’da ki MİT tırlarında da koro halinde Fetöcüleri desteklemiş, Hükümet ha düştü ha düşecek gibi yazılar döşenmiştiniz.

Kutuları itiraf ediyorsunuz ama çok eksik.

Kutular meselesinde heyecanınız bambaşka idi, alkışlamaktan elleriniz kabarmıştı ve attığınız, “bedel ödeteceğiiiizzz” manşetleri hala saklıyorum.

Ya Gezi’de ?

Aman Allah’ım!

O neydi öyle Bekir Efendi?

Sevinçten çıldırmış gibiydiniz, mutluluğunuz tavan yapmıştı, “gittileer de gittiler” diye tempo tutmuştunuz Taksim Meydanında.

Ama olmadı.

Bakın çok unutkansınız.

Size hatırlatayım isterseniz, esas ümitlerinizin zirve yaptığı zamanı hatırlayamamışsınız!

Neden?

Siz de bilirsiniz ki, bir yazar için bu kadar kısa zaman öncesini unutmak hayra alamet değildir bay meslektaşım.

15 Temmuz’dan bahsediyorum.

Hani şu Bağdat Caddesinde Marketleri boşaltıp, halaylar çektiğiniz geceden.

Hadi dürüst olun benzeri bir yazı daha yazın ve benim hatırlattıklarımı da ilave edin.

Eder misiniz?

İşte meydan.

Bekliyorum.


Ferman Karaçam - Haber 7 

 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam  

 

 

Paylaş