Anneyi Kaybediyoruz

Anneyi Kaybediyoruz

Kültür Edebiyat

Mağaradakiler gibiyiz.Birbirimize bakmıyoruz, sadece görüyoruz.

Geç kalıyoruz.
Biz bize, kendimize dönmeliyiz.
Bu yol ve yöntemlerle aileyi iyice çözüyor ve parçalıyoruz.
Şu anda gidilen bu yol, yol değildir.
Bizi, Peygamberi metodlar ve öğretim (eğitim değil, öğretim) kurtarır.
Bizim aile yapımızı, Batılıların uyguladığı ve aileyi iyice çözdüğü gibi yasa ve yönetmeliklerle koruyamazsınız.
Biz, biziz.
Vakit geç olmadan, Batılılar gibi iyice uyuşturucu bataklığına saplanmadan, aileler dağılmadan, cinnet ve cinayetler çoğalmadan kadın, aile, çocuk ve gençlik üzerine dini, ahlâki, ilmi çalışmalar yapmalı, uygulamalıyız.
Evvela genç kızlarımızı yani, anneyi yani, aileyi kurtarmalıyız.
Aynı fakülteden mezun olup çalışan, evlenmeyen ve ya evlenip en çok bir çocuk yapan, Türkiye’yi hızla yaşlandıran, çocuğunu anne şefkatinden mahrum ederek toplumu uçuruma doğru sürükleyen kadını güçlendirmek adına, yani çalışan kadın lehine sürekli yasa ve yönetmelikler çıkarıp güya ödüllendirirken, diğer yandan fakülteyi bitirip yuvasını kuran, üç-dört çocuk yapıp ülkemizi gençleştiren, kaliteli annelik yapan ve evinde köle gibi çalışan, komşuluğu, akrabalığı, dayanışmayı, geleneksel aile bağlarını sıkı bir şekilde devam ettiren kadını görmezden geliyoruz.
En ufak bir tartışmada evinden, yuvasından kovulan Anadolu insanının onurunu zedeleyen batıcı, seküler ve materyalist anlayış yüzünden kadın cinayetleri git gide çığırından çıktı.
Yasaları yapanlar, uygulamaya çalışanlar, yönetenler hiç kimse kendini kandırmasın, hem eşleri ve hem de nineleri birbirine düşman ettik.
Çekirdek ailenin de annesi ve babası işe, çocuklar bakıcıya, kreşe veya okula gidince evler evlikten çıkıp otele dönüştü.
Geriye anne, baba ve çocuklar kaldı yani büyük ve geleneksel köklü aile yapımız gitti onun yerine, çekirdek ailemiz oluştu.
Sanayileşmeye başlayalı beri adım adım dedeler ve nineler aileden koptu.
Evde kadın olmayınca ev yoktur, aile yoktur bunu, neden anlamak istemiyorsunuz ?
Kadını, sabahın köründe metrolara, metrobüslere konserve balık gibi doldurup övüten bu zalim, azgın ve acımasız çarkların insafına bırakan ve bu gidişi sürekli körükleyen anlayışı Allah aşkına bırakın artık.
Televizyonlarda, bana bir tek ürünün reklamını gösterin ki içinde kadın olmasın.!
Anneyi evden koparıp, çocuklardan, mahalleden, komşulardan, akrabalardan koparıp kapitalizmin azgın dişlilerinin arasına terkediyoruz.
Akrabalık yoktur.
Komşuluk yoktur.
Anne yoksa ev yoktur, aile yoktur.
Baba, evin direği diyoruz ama anne evin herşeyidir; bir evin temeli, tavanı, çatısı annedir.
Çalışan kadının çocuğuna evde baksın diye para verdiğimiz Babaannelerle anneanneleri de birbirine düşürdük.
Çalışan kadını korudukça; bir yandan erkekler tembelleşip kahvede oturmaya başladı, öte yandan evde köle gibi çalışıp iş yapan, aileyi ayakta tutan ve çocuk yetiştiren kadın ile ikisini birbirine karşı kinlendirdik ve böylece öteki kadını da aklında hiç yokken, çalışmaya özendirdik.
Güçlü kadından, sadece çalışan kadını hatırlayan bir anlayışı terketmeden, bu işin düzeleceği de yok ne yazı ki.
Zira aile diye bir kavram kalkıyor artık, yok olma yolunda adımlar hızlandı.
Zira bu gidiş oraya.
Buradan Bakanımız Hanımefendiye soruyorum : İngiltere gibi, Yalnızlar için bakanlık ne zaman kurulacak Sayın Bakan ?
Kreşe çocuğunu gönderen çalışan anneye de 400 TL aylık destek verilecekmiş.
Öte yandan kreşler kamu kurum ve kuruluşların çevresine ve içlerine kadar yaygınlaşacak, özel sektörde de aynı durum teşvik edilecekmiş.
Geçen gün açıkladılar; çalışmak isteyen annelere kurslar verilecek, bu kurslara katılacaklara da yevmiye 70 TL verilecek.
Aile Bakanımız hala çözülmeyi teşvik etme yolundalar..!
Çünkü anneyi yani, ailenin herşeyi olan anneyi kaybediyoruz.
Defalarca yazdım: aileyi kaybediyoruz.
Tuhaf haldeyiz.
Birbirimizi dinlemiyoruz, anlamıyoruz, sadece işitiyoruz.

 

 

 

Ferman Karaçam - Haber 7 

 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com

twitter.com/fermankaracam

facebook.com/fermankaracam 


 

 

Paylaş