Gül’den Enver Paşa Olur mu ?

Gül’den Enver Paşa Olur mu ?

Kültür Edebiyat

Bu yazının yazıldığı ana kadar Abdullah Gül, adı üzerinden yapılan spekülasyonlara henüz cevap vermiş değil.Buna rağmen ben, hala iyi niyetimi muhafaza etmeyi sürdürüyorum yani Gül’ün aday olmayacağını, bunun, tarih tekerrüründe figüranlık olacağını düşünüyorum.

 Fakat kafamı karıştıran, Gül’ün cevap vermemesinden çok daha önemli gelişmeler oldu ve ne yazık ki bu gelişmeler de Gül’den başkasını işaret etmiyor.
Biliyorsunuz, 1977 yılında Güneş Motelde yapılan bir pazarlıkla CHP’nin ihtiyacı olan 11 Milletvekili Adalet Partisinden istifa ettirildi yani satın alındı ve Bülent Ecevit’e hükümet kurduruldu.
Geçen gün ise, Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş bir ahlaksızlığa, bu sefer de Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP imza attı. İP’nin grup kurarak, seçime katılabilmesi için ihtiyacı olan 15 Vekili CHP ödünç verdi ve “Abidik kubudik” işlerin içinde olmayacağını meydanlarda haykırıp, millete söz veren Meral Akşener’in ve partisinin seçime katılabilmesinin önünü açtı.
Mesele eğer bu kadar basitse; 15 Milletvekili transfer ederek İP’in Milletvekilliği seçimlerine katılması, devlet bütçesinden bir miktar nemalanması, Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı olarak kazanamayacağı bir seçime katılması ise bunlarda kuş kadar beyin de, ahlak da, siyaset becerisi de yok.
Ama bunlara bir öğreten var.
Görünen o ki, İlk kez Karamollaoğlu’nun ortaya attığı “İlkeli Birliktelik”, olabilecek en ilkesiz bir şekilde adım adım ilerliyor.
CHP’den alınan 15 kiralık vekilden sonra Meral Akşener, İP’nin adayı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimine katılacağını tekrar açıkladı.
Dün de HDP, Selahattin Demirtaş’ın adaylığını ilan etti.
Muhtemelen CHP’de, resmen bir aday çıkarıp kamuoyuna duyuracak.
CHP’nin bir bayan vekili ile, konuşma ve davranışlarıyla komik bir çizgi film karakterini andıran hemşehrim Öztürk Yılmaz’ın açıklamalarını partisi ciddiye almadı, ben de almıyorum.
Bugün de SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Abdullah Gül ile görüşecek.
Böylece her parti birinci tura kendi adayı ile katılacak, hesaplar 2. tur üzerine yapılıyor.
Biz de adım adım gidelim:
1- Hem CHP hem de İP çok ciddi risk alıp 15 Vekil transferi yaptılar.
2- HDP’nin içinde yer alacağı “resmî” ve şeffaf bir ittifak olmaz, olsa bile hiçbir partiden oy alamaz.
3- Cumhurbaşkanlığı için çıkarılacak ortak aday;
A) Süre çok kısa olduğu için aday tanınmış olmalı.
B) Muhafazakar kesimden olmalı.
C) Erdoğan düşmanlığından dolayı CHP oylarının tümünü alabilmeli .
D) Hem muhafazakar hem de PKK taraftarı olan solcu Kürt oylarını alabilmeli.
Böyle bir aday ne İP’de, ne CHP’de, ne HDP’de ve ne de Saadet’te yoktur, bu aday Gül’den başkası değildir.
Acizane kanaatime göre, “ Üst Akıl” tarafından ikinci tur için planlanan ve kapalı kapılar ardında ince mimari hesaplarla detaylandırılan bu proje hayata geçirilmeye çalışılıyor.
Tutar mı ?
Tutmaz.
Neden tutmaz çünkü, Başkanlık için yapılacak seçim ilk turda bitecek ve Erdoğan bütün bu sinsi ve karanlık oda mimarisinden çıkma planları altüst edecek.
Çünkü Erdoğan’a ABD karşı,
Almanya karşı, İngiltere karşı, Fransa karşı, İsrail karşı, İtalya karşı, Hollanda karşı, Avusturya karşı, Danimarka karşı, Yunanistan karşı, kuklalardan Suud karşı, Mısır karşı, BAE karşı, Bahreyn karşı, PKK karşı, PYD karşı, Kandil karşı, FETÖ Karşı, DEAŞ karşı, Esed karşı, Afrini rejime terk et diyen Rusya karşı, İran karşı.
Yani tüm sömürgeciler, zalimler ve zalimlerin zalimliklerinden, baskılarından, öldürmelerinden, kötülüklerinden korkanlar Erdoğan’a şiddetle karşı.
Ve Erdoğan’a otoriter, tek adam diyorlar.
Peki kim taraftar, Erdoğan’ı kimler seviyor?
Yeryüzündeki bütün mazlumlar, yoksullar, zulme uğrayanlar, sömürülenler yani Sudan, Tunus, Somali, Afganistan, Filistin, Bosna, Balkanlar, Kafkaslar, tüm Afrika Ülkeleri, Mülteciler, evsiz barksızlar, kimsesizler, yetimler, öksüzler, Türkiye’ye getirilip yarası sarılan Gazzeliler, Suriyeliler Erdoğan’ı çok seviyorlar.
Bu haliyle kime benziyor sizce Erdoğan?
Hatırlayın, Sultan 2. Abdülhamid Han’a benziyor.
Çünkü ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, Siyonistler ve o zamanın tüm müstekbirleri, zalimleri ve onlardan korkan kuklaları onu da sevmediler, ona da karşı oldular şiddetle.
Kızıl Sultan, Despot Adam, Otoriter ve zalim dediler Sultana.
Ama tüm dünyanın mazlumları, Afrika halkları, Asya halkları, Ortadoğu halkları, ezilenler, horlananlar onu çok sevdiler.
Sevdiler ama güçleri yetmedi, onu koruyamadılar.
Neden?
Çünkü, hırsız içerideydi ve kapı kilit tutmuyordu.
Saray’ın damadı olan yani 1. Abdülmecid’in torunu Naciye Sultanla evli olan Enver Paşayı kullanıyorlardı, Enver Paşa’ya büyük Turan hayalleri kurduruyor, tâ Berlin’den Hareket Ordusunu yönetmesini sağlıyorlardı.
Nihayet o meşhur dörtlüyü yani; bir casus olan ve İtalya’ya kaçan Emanuel Karaso’yu, Ermeni İhtilal Komiteleri ile yakın ilişki içinde olan Aram Efendi’yi, sonradan Arnavut isyanına katılan Es’at Toptani’yi ve denizci Arif Hikmet Paşa’yı gönderip 33 yıl zalime pabuç bırakmamış olan o mübarek Padişahı Tahttan indirttiler. Arkası zaten çorap söküğü gibi geldi ve Osmanlı dağıtıldı.
Saray’ın damadı olan Enver Paşa işin içinde olmasaydı, İttihat Terakki bu işi becerebilir miydi, bilemiyorum.
Ama şunu çok iyi biliyorum; Meclis’ten Cumhurbaşkanımıza parmak sallayan elin, “başınıza gök kubbeyi yıkarım” diye tepinen bayanın, 40 yıldır eline silah verilip kendi insanlarını öldürmesi sağlanan katillerin ve Pensilvanya’da üstüne titrenip saklanan şarlatanın güçleri Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmeye yetmez.
Yetmiyor zaten.
Öyle ise bunların arkasında hangi irade var ki, içeriden yani AK PARTİ kurucularından yeni bir Enver Paşa buluyorlar?
Bu sorunun cevabını Abdullah Gül bilmiyor mu?
Elbette biliyor.
Buna rağmen Gül, yeniden yıkım rolü verilen bir Enver Paşalığa soyunursa, ister kazansın, ister kaybetsin bu millet kıyamete kadar kendisini affetmeyecektir.
Tıpkı, Sultan Abdülhamid’i tahttan indirtip, Osmanlı’nın yıkılmasına sebep olanların tümünü lanetlediği gibi.
Haa bir de şunu hatırlatayım:
İttihat ve Terakki’nin başı Enver Paşa ülkeyi terk edip giderken Talat Paşa’ya şu büyük itirafta bulunmuştu: “Sultan Abdülhamid’i hal etmekle hayatımızın en büyük hatasını işledik. Kendisini çok yanlış anlamışız”
demişti.
Dikkatli olmak lazım eğer, Emperyalist güçlerin emriyle Erdoğan’a karşı seçime katılırsanız sizi, ne millet affeder, ne tarih, ne de oylarıyla sizi Cumhurbaşkanı yapanlar.


 

 

 

Ferman Karaçam - Haber 7 

 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam 



 

 

Paylaş