Kılıçdaroğlu’nun Üslûbu

Kılıçdaroğlu’nun Üslûbu

Kültür Edebiyat

Bu Ülkenin ana muhalefetinde çok ciddi bir üslûp sorunu var.Bu sorun, giderek o kadar çirkinleşti ki, çocuklarımız ve torunlarımız bu üslubu örnek alırlarsa diye geleceğimiz için endişe etmeye başladım.

Salı günleri biliyorsunuz siyasi partilerimizin grup toplantıları var.

CHP’nin dünkü grup toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından bir bölümü gerçekten, hem yenilir yutulur gibi değil, hem de, üslûp çirkinliği konusunda doktora öğrencileri için örnek verilecek bir konuşmaydı. 

O konuşmadan bazı paragraflar şöyle:

“OHAL’den sonra bakanlar açıklama yaptı.

Askeriyedeki FETÖ’cüleri temizledik diyorlar, Milli Eğitim’dekileri temizledik, yargıdaki FETÖ’cüleri temizledik diyorlar. Peki neden siyasi ayağı yok. Buradan ilk kez söylüyorum, FETÖ’nün bir numaralı siyasi, ayağı, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zattır”. 

Öte yandan geçenlerde, Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin zaferinden dolayı lokum dağıtan öğrencileri engelleyip tartaklamaya kalkan terör yanlısı bir grup öğrenciye, Erdoğan’ın tepki göstermesinden hareketle, PKK yanlısı bu gruba sahip çıkan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben: “.. Sizi Üniversitede okutmayacağım diyor. Sen kimsin ya... sen kimsin de okutmayacaksın, Üniversiteler babanın malı mı? Bu ülkenin malı. Devletin tepesinden üniversiteler dizayn edilmez”.

CHP, uzun yıllar iktidara gelememiş olabilir.

Kılıçdaroğlu Genel Başkan olduğundan sonra girdiği bütün seçimleri kaybetmiş olabilir.

CHP, Cumhuriyet tarihi boyunca “arka bahçesi” olarak gördüğü yargıdaki cüppeli militanlarını kaybetmiş olabilir.

CHP’nin sivil bürokrasideki yandaşları yavaş yavaş devlet kademelerinden emekli olup gidebilirler.

CHP, her sıkıştığında imdadına çağırdığı askeri vesayetin tamamen bittiğine tanık olabilir. 

CHP’nin tekçi, baskıcı, batıcı, zihniyetindeki okul kitaplarını arpalık olarak gören yazar çizerlerinin oralardan gönderilmesi, canını fena halde sıkmış olabilir.

CHP fikirdaş, yoldaş, meşrepdaş olarak gördüğü PKK, PYD ve DHKP-C militanlarının hem dışarıda hem içeride, bitme noktasına geldiğini görerek üzülmüş olabilir. 

Hatta son yapılan AK PARTİ- MHP ittifakı da CHP’lilerin kimyasını bozmuş olabilir.

Ama bütün bunlar, ana muhalefet partisi sözcülerinin ve genel başkanının üslûplarına sirayet ederek, bu ülkenin geleceği olan genç kuşaklarına kötü örnek olmalarını gerektirmez.

FETÖ bir terör örgütüdür ve bunun böyle olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en yetkili organları tarafından resmen kabul edilip onaylanmıştır.

Bu örgüt, 15 Temmuz’da haince bir kalkışmaya tevessül ederek ülkemizi CIA’nin, dolayısıyla ABD’nin fiili olarak bölüp parçalamasına zemin hazırlamış ve bu da tartışmasız bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Sizin hiç mi yüzünüz kızarmıyor, hiç mi utanmıyorsunuz, bu ülkede yaşayan insanlara hiç mi saygınız yok ki onların, %52’sinin oyları ile iktidara gelmiş olan bir Cumhurbaşkanını, o hain örgüt üyeliği ile suçluyorsunuz? 

Bu nasıl üslûp? 

Bu nasıl eleştiri?

Bu nasıl siyaset?

Bu nasıl muhalefet?

Halkın büyük çoğunluğuna yaptığınız bu saygısızca ve çirkin üslûpla mı, bu insanların %60’ının oyuna talipsiniz?

Ayrıca, 81 Milyon olan bu ülkede herkes; Afrin’de, Emperyalizmin karanlık paryası ve parçası haline gelmiş katilleri bozguna uğratmış olan Mehmetçiğin başarısını kutlarken, size ne oluyor ki siz onları savunan üç-beş beyinsiz öğrencinin safına koşuyorsunuz?

Bir de millilikten, yerlilikten bahis ediyorsunuz...!

Milli ve yerli olmak ne zamandan beri müstevlilerin safında yer almakla özdeş oldu?

Milli ve yerli olmak, hele bir de sosyal demokrat olmak, solcu olmak ne zamandan beri Amerika Emperyalizminin kucağında pışpışladığı satılmış YPG’lilere sahip çıkmakla özdeşleşti? 

Sahi siz kimsiniz yahu?

Siz kimleri temsil ediyorsunuz ve kimlerin, Türkiye’de kaçıncı kol kuvvetisiniz?

Açıkça söyleyin, bu millet ona göre davransın.

 

 

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam  

 

Paylaş