Bu Gençleri Unutmayalım
Ne olup bittiğini daha iyi anlamak için sık sık geriye dönüp bakmak lazım.
Geriye
bakmalıyız ama oralarda takılıp kalmadan.
Adamlar
bir plan ve program çerçevesinde üstümüze geliyorlar.
Beş
yıllık, on yıllık, elli yıllık, yüz yıllık ve daha uzun vadeli planları var ve
devletlerinin geçmişten gelen, yarınlara uzanan bir aklı var.
Biz
günlük yaşadığımız için bugün Irak'ta, Suriye'de olanları da anlamakta
zorlanıyoruz.
Oysa
herşey net Batı, Amerika öncülüğünde, hatta NATO'nun, soğuk savaşın bitiminden
sonra, yeni düşman olarak İslam'ı ve Müslümanları tanımlaması çerçevesinde,
yanı başımızda yeni bir devletin temellerini atıyorlar.
Ortadoğulu
ama Ortadoğu değerlerinden uzak, batılı değerlere yakın bir kadronun etkin
olduğu, Türkiye'nin kuruluş dönemini hatırlatan bir yapı oluşuyor; katı laikçi,
apoist ve bu coğrafyanın değerlerine düşman.
Bunun
içindir ki daha mütedeyyin olan ve geçmişte Erdoğan’la iş tutan Barzani'yi ve
aşiretini harcadılar.
Barzani
bunu anladı ama çok geç anladığı için iş işten geçti.
Geçmişe
takılmadan bakmak lazım dedim ya sizi, çok değil on yıl kadar geri götüreceğim.
Maksadım;
dost görünümlü düşmanın, bizim attığımız her adımı nasıl takip ettiğini,
bağımsız hareket etmemizi nasıl engellemeye çalıştığını, bunu da uzun vadeli
planlarının bir gereği olarak yaptığını anlamaya çalışmak.
Yani
Amerika bölgeyi, özellikle bizi bugünlere, adım adım getirdi.
Bağımsızlığımızın
önemli adımlarından olan ve on yıl kadar önce başlattığımız, uçak tanıma
sistemlerimizin "millileştirilmesi"ni
nasıl durdurmaya çalıştıklarını görelim ve bu milli amacımızı gerçekleştirme
uğruna canlarını feda eden yedi fedakar gencimizi unutmayalım. ASELSAN'daki bu
mühendislerimiz, ABD güdümlü elektronik sistemlerini kontrol dışında
bırakılacak ve kendi sistemimizi kuracak çalışmalar yapıyordu.
Bu
çalışmalardan birini yapan ASELSAN mühendislerinden,
Hüseyin
Başbilen,
F16
, kanas silahları ve "milli
tank" gibi
çok önemli projeler üzerinde çalışıyordu ve 4 Ağustos 2006 günü tüm
hazırlıklarını yaptı, ilgili uzmanlara brifingini vermek üzere dosyasını
çantasına koyup yola çıktı ama daha iki aylık evli, 31 yaşındaki mühendis
Hüseyin bir anda ortalıktan kayboldu.
Üç
gün sonra aracında ölü bulundu.
Üzerinde
çalıştığı projenin flash belleki de yoktu.
Ali
Ünsem Ünal:
F-16
savaş uçaklarının modernizasyonu, komuta kontrol ve şifreleme sistemleri
üzerinde çalışan 30 yaşındaki ASELSAN mühendisi 17 Ocak 2007 günü kafasına
sıkılmış bir kurşunla öldürüldü.
Evrim
Yançeken:
ODTÜ
mezunu, elektrik mühendisi Yançeken de Başbilen ve Ünal gibi ASELSAN
mühendisiydi ve onlarla birlikte aynı projeler üzerinde çalışıyordu.
26
yaşındaki bu mühendis de 26 Ocak 2007'de oturduğu binanın 6. katından düşerek
öldü.
Burhanettin
Volkan:
Uçak
komuta kontrol ve haberleşme sistemleri üzerinde çalışıyordu.
7
Ekim 2007 tarihinde nöbetçi odasında ölü bulunan bu yazılım mühendisi de
Türkiye'nin savunma sistemlerinin millileşmesi bakımından çok önemli projeler
yürütüyordu.
Zafer
Oluk:
10
Mayıs 2008 tarihinde elektrik çarpması sonucunda hayatını kaybetti.
ASELSAN’da
görev yapan elektrik mühendisi Zafer Oluk, Yazılım mühendisi idi ve milli
savunma yazılımı gibi önemli bir savunma projesi üzerinde çalışıyordu.
Hakan
Öksüz:
ASELSAN'ın
Akyurt Tesisleri’nde mühendis olarak çalışan Hakan Öksüz, 25 Ocak 2012 yılında,
Eskişehir yolu üzerinde geçirdiği şüpheli bir trafik kazası sonucu hayatını
kaybetti.
Öksüz,
mikroelektronik güdüm ve elektro-optik grubu projelerinde çalışıyordu.
Erdem
Uğur:
ASELSAN
mühendisi Erdem Uğur, 16 Ocak 2015 tarihinde, Ankara’da evinde ölü bulundu.
Gazdan zehirlenerek intihar ettiği söylendi. Hortum ağzında bulundu. Uğur,
manyetik alan konusunda önemli bir uzmandı.
Bu
genç mühendislerin hepsi de, bugün PKK'nın başını ininden çıkarınca tepesine
binen İHA'lar, tank ve savaş silahları ve F16 gibi özellikle ABD ve İsrail'i
yakından ilgilendiren projeler üzerinde çalışıyorlardı.
Bugün,
sahada verdiğimiz şehitler yanında, bu genç mühendislerin de bu ülkenin
bağımsızlığı için canlarını feda ettiklerine inanıyorum.
Rabbımız
günahlarını mağfiret, mekanlarını cennet etsin.
Ferman
Karaçam - Haber 7