Yeni AK PARTİ'den Milletin Beklentileri - 7

Yeni AK PARTİ'den Milletin Beklentileri - 7

Kültür Edebiyat

Bu başlık altında yazarken bunun sebeplerini de anlatmaya çalışmıştık.

Bu başlık altında yazarken bunun sebeplerini de anlatmaya çalışmıştık.

Ne var ki her bölüm için bu sebepleri yeniden hatırlatmanın gerekli olduğunu gördüm.

Çünkü, her seferinde farklı okurların olduğu ve bu okurların önceki bölümlerden de haberdar edilmesinin gereği anlaşıldı.

Gerçi bölüm başlarına rakamlar koyduk ancak gene de bir izah yapmanın okuyucu şikayetlerinden anlaşıldığını söylemeliyim.

Bilindiği gibi, 15 Nisan Referandumu Türkiye'nin yönetim şeklini temelden değiştirmeye yönelik bir anayasa değişikliği olmuştu.

Ve bu değişiklikle birlikte yasama, yürütme ve yargı birbirinden "gerçekten" ayrılıyor, her kurum kendi aslî görevine dönüyor.

TBMM bundan böyle "sadece" yasama görevi yapacak, yürütme ile olan irtibatı kesilecek, yürütmeyi de ayrıca halk seçecek artık. Yargı ise her ikisinden de bağımsız ve en önemlisi de tarafsız olarak görevini yapacak.

Böylesine önemli bir değişikliğin gerçekleşmesi için yapılacak halk oylamasında halkın " yeni yürütmeden", dolayısıyla AK PARTİ'den neler beklediğini, bizzat halkın nabzını tutarak yazmak istedim. Aldığım notlar sonucunda üç ana başlık ortaya çıktı.

Bunlardan biri AK PARTİ'nin kendi içinde yapması beklenen değişimler, ikincisi Türkiye genelinde yapılması beklenenler ve üçüncüsü de yurt dışı politikalarına yönelik değişim istekleri.

Bunlardan birinci ve ikinciyi aldığımız notların gereği olarak uzunca yazdık ve bugün de ikinciye devam edeceğiz ancak, son bölümle ilgili kısa notlarla yedi bölümden oluşan bu yazımızı sonlandıracağız.

 

7 -Taşeron İşçiler Konusu

Aldığım notlar arasında en önemli konulardan birini de Taşeronluk oluşturdu. 

Öyle görülüyor ki, AK PARTİ yeni dönemde bu mesele ile ciddi manada ilgilenmek ve bu konuyu çözüme kavuşturmak zorunda.

Zorunda diyorum çünkü, bu mesele ile ilgili tepkiler bir hayli yoğun ve önemli bir kısmı da "içeriden".

Bir taşeron firmasında çalışanın ortalama 1700 TL civarında aylık bir kazancı var. 

Bu para ile ev geçindirmenin zorluğunu hatta imkansızlığını uzun uzun anlatmaya gerek olmadığı ortada. 

İşçilerin bu sorununu bir an evvel çözüme kavuşturmak gerekiyor.

Bu insanların önemli bir kısmı büyük şehirlerde yaşıyor ve ev kirası ödüyor, kiradan geriye kalanı ile de geçinmek zorunda. 

 

8 - Öğretmen ve Hakim-Savcı Yeriştiren Okullara Kalite Getirilmeli 

İnsan yetiştiren insanların ve devletlerin temeli olan adaletin uygulayıcılarının kalitesi arttırılmalı.

Bu konularda aldığım şikayetler de önemli bir yekün tutuyor.

Halkımız Öğretmelerin yeterli eğitimi almadığı, hele ana okulu ve ilk kademe eğitimindeki öğretmenlerin bazılarının sabırsız, sinirli hatta agresif ve pedagojik bakımdan yetersiz olduklarını söylüyor. 

Öte yandan Hakim ve Savcılarımızın da hem eğitim hem dil ve hem de empati alanlarında yeterli donanıma sahip olmadıklarını söylediler.

Ayrıca bir vatandaşımız lise son sınıfların tümünde ve hukuk eğitimi veren okulların uygun sınıflarında suçun algısı ve suçluya yönelik cezanın kavranması için pratikler, stajlar yaptırılmalı, tez hazırlatılmalı ve özellikle hukuk fakültelerinde biri Doğu dili olmak üzere üç dil öğretilmesi ve eğitim süresinin uzun tutulması şeklinde ısrarla bir not yazdırdı. 

 

3 - Yurt Dışı Politikaları 

Aldığım notlar arasında AK PARTİ'nin dış politikalarının Cumhuriyet Tarihinde uygulanan dış politikalardan tamamen farklı olduğu yönünde.

Bu farkın halk çoğunluğunun değer yargılarının içeriğine uygun olduğu şeklinde yani olumlu olduğu şeklinde.

Ne var ki bu uygulamaların da çok ciddi sonuçları olduğu söyleniyor. 

Bu politikaların Türkiye'yi sıkıntıya soktuğu fakat bu sıkıntılara katlanmadan da milli olunamayacağı, Türkiye'nin "kendi"   olabilmesinin yolunun da bu sıkıntılardan geçtiği, şeklinde ifade edilmektedir.

Son bir not: Bu yeni dönemde AK PARTİ'nin hem içeride ve hem de dışarıdaki şahıs, kurum ve kuruluşlara hitap edilirken veya cevaplar verilirken "özgül ağırlık” dikkate alınmalıdır. Mesela Yunanistan'a bir şey söylenecekse bunu bir bakan söylemeli. 

İçeride de yine aynı ölçü dikkate alınırsa yani "seviye" gözetilirse bunun daha uygun olacağı arzu edilmektedir. 

 

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam 

instagram.com/fermankaracam 

 

Paylaş