Yeni AK PARTİ'den Milletin Beklentileri - 5
Aslında Melek sinemasında yapılan bu yarışmayı Matmazel Araksi Çetinyan adında bir Ermeni vatandaşımız kazandığı halde, ne hikmetse (!) Araksi Hanım bir anda ortalıktan kaybedilmiş ve onun yerine yarışmayı bir Müslüman olan Keriman Halis'in Türkiye birincisi olduğu ilan edilmişti.
Böylece,
Belçika'nın Spa kentinde yapılan dünya güzellik yarışmasına da Keriman Halis'i
gönderip Dünya birincisi yaptılar.
Ardından
da kürsüye çıkıp onca Hristiyan ülke arasında bir Müslüman ülke kızının
güzelliğini överek (!), nihayet Osmanlı'yı parçalayıp, Müslüman kadınını da
nasıl kendilerine benzettiklerini anlattılar.
Bizden
olduğunu sandığımız o günün Can Dündarları da Belçika'da bu konuşmayı avuçları
patlayıncaya kadar alkışladılar.
İşte
yiğit o gün, orada yere düştü.
Ayakları altında cennet bulduğumuz anne o gün, orada, bu toplumla birlikte yere düşmüştür.
Yeni
AK PARTİ anneliği yepyeni, imrenilen, beklenilen ve ümmeti yeniden inşa edecek
kutlu bir makama oturtmalıdır.
Çalışan
kadın oranını yükselttikçe övünen, aileyi ve aile değerlerini kaybettikçe
köpekleri evlat edinen, anneleri bakım evlerinde süründüren Batı Kapitalizminin
tuzağına düşmemeliyiz.
Asıl,
anneye pozitif ayrımcılık uygulayarak onu, gerçekten ayaklarının
altında cennet olan yüksek ve onurlu bir konuma getirmeliyiz.
Şimdiye
kadar annenin ayaklarının altında cennet olduğu Hadis-i
Şerif'inin sürekli lafını yaptık, anneyi ve anneliği de vahşi kapitalizmin
pençelerine attık.
Bu
mudur ayaklarının altında cennet olan insan?
Bana
kalırsa bu değildir ve olmamalıdır.
Bu
Milleti ayağa kaldırmak, layık olduğu konuma yeniden yerleştirmek aileyi ayağa
kaldırmaktan geçiyor.
Aileyi
ayağa kaldırmak da hiç şüphesiz kadını yeniden şerefli ve saygın konumuna
yerleştirmekten geçiyor.
Rabbımız
bu dünyada şefkat, merhamet ve karşılıksız sevmenin yegâne temsilcisi olarak
kadını yaratmış ve ona annelik gibi ulvî bir makamı vermişken biz onu daha
büyük bir itina ile koruyup kollamalıyız.
Bu
sebeple kız çocuklarımızı daha özenle, fıtratlarına uygun eğiterek onları
anneliğe hazırlamalıyız.
Mühendislik, ekonomi, işletme, maliye ve benzeri alanlar alabildiğine kız öğrencilerine açılacağına tam tersi hanımların fıtratına uygun olmayan bu alanlar daraltılarak, okul öncesi öğretmenlik, bazı tıp bölümleri, hemşirelikler ve benzeri bölümlerde alanlar kız öğrencilerine daha fazla açılıp, genç kızlarımız fıtratlarına uygun alanlara yöneltilmiş olmalı.
5— Kültür Sanat Konusu
Hemen
hemen herkesin hemfikir olduğu konulardan biri de hiç şüphesiz Kültür ve Sanat
konusunda toplumumuzun önemli beklentileri olduğu konusudur.
Bunun
sebeplerinden biri ve belki de en önemlisi AK PARTİ'nin iktidara geldiği ilk
yıllarda, önemli sayılabilecek bir süre bu konularla ilgili bakanlığın AK PARTİ
dünya görüşü ile ilgisi olmayan kişilere verilmiş olmasıdır.
Fakat
o yıllar, hepimiz çok iyi biliyoruz ki bu ve benzeri uygulamalara ciddi manada
ihtiyaç vardı.
Bunun
adına geçiş süreci de diyebilirsiniz.
Sonradan
gelen Bakanlarımız da oldukça yetkin, çalışkan ve toplumun kendilerinden
beklediği hizmetlerin farkında olan ehil kişilerdir.
Bu
alanda ortaya çıkan seslendirmelerin bir eksiği ifade ettiği kadar, bir
beklentiyi de ifade ettiğini söyleyebilirim.
Bu
yazıların, referandum öncesi, propaganda döneminde yaptığım nabız
yoklamaları sırasında aldığım notlardan oluştuğunu daha önceki bölümlerde ifade
etmiştim.
Kültür
ve Sanat konusunda en çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaşayanların dertli
olduğunu gördüm.
Bunun
sebebi de şu: o bölgelerde hemen hemen bütün belediyeler uzun yıllar HDP'li
başkanlardan oluşuyordu.
HDP
Kültür ve Sanat adına Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde ne yapmışsa deist,
natüralist, kozmopolit ve Batıcı bir anlayışla yapmış, Anadolu insanının
ruhunu, kalbini, geçmişini hiçe saymış ve dışlamış.
Bu
sebeple —özellikle— Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimiz başta olmak üzere,
yeni dönemde, Anadolu insanının mayasına uygun Kültür ve Sanatı ve onun
derinlikli ve duyarlı niteliğini tüm ülkemizde ortaya koymak gerekiyor, bu
yöndeki beklentinin de azımsanmayacak bir oranda olduğunu söyleyebilirim.
(Devam edecek)
Ferman Karaçam - Haber 7