Otel sahibi ünlü radyocuyu tanımadı otelden kovdu!

Otel sahibi ünlü radyocuyu tanımadı otelden kovdu!

Radyo 7

Radyo7 programcısı Erkan Koç başından geçen ilginç iki olayı Ülkehaber'le paylaştı. 17 yıldır aralıksız aynı yerde program yapma rekorunu elinde bulunduran Erkan Koç radyoculuğu anlattı..

Radyo7 programcısı Erkan Koç başından geçen ilginç iki olayı Ülkehaber'le paylaştı. 17 yıldır aralıksız aynı yerde program yapma rekorunu elinde bulunduran Erkan Koç radyoculuğu anlattı..Radyo 7 programcısı Erkan Koç'un rekorunu biliyor musunuz? 17 yıl aynı yerde program yapma rekorunu elinde bulunduran Erkan Koç bu süre içinde dinleyicileriyle bir çok ilginç olay yaşamış. Bunlardan en ilginç olanı tatile gittiği yerde mekan sahibine kendisini tanıtmasına rağmen inanmaması olmuş. Erkan Koç Ülkehaber'e çok özel açıklamalarda bulundu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ödüllendirilen

Erkan Koç'la yaptığımız sıcak ve samimi röportaj...

Erkan’la Sevi Pınarı, Sevgi pınarı kısmından yola çıkarsak neden Sevgi Pınarı?

Radyo 7’e ben 1999 yılının başında geldim ve o yıldan bugüne kadar da kesintisiz olarak programdayız. Şimdi genelde başka radyolardaki programcı arkadaşlarımızın lakapları vardır. Ben lakap olayını fazla sevmediğim için, çünkü şamata, gırgır program yapmıyorum. Ona uygun bizi de yansıtan isim ne olsun diye düşündüğümüzde Radyo 7 yayın yönetmeni Sayın Ferman Karaçam'la oturduk birkaç alternatif bulduk ve sonunda Sevgi Pınarı'na karar verdik. Bu olsun dedik. Sabahları yayın yapmaya başlamıştım Radyo 7 de ve o günden beri hiç değişmedi bu. Sesin sıcaklığı, dinleyicileri çünkü ilk o yakaladığı için Sevgi Pınarı gürül gürül aksın düşüncesiyle öyle bir isim uygun gördük. Aslında radyo dünyası karşılıklı insanların birbirini göremediği halde o sesi, o sıcaklığı karşı tarafa yansıtabilmek çok önemlidir. Çünkü ekranda olsan o boşluğu mimiklerinle, gülümsemenle kapatabilirsin. Ama radyonun televizyona oranla daha riskli yönü var arada kesinlikle boşluk bırakmaman gerekiyor. Seri konuşmanız lazım. Sabah yayını yapıyorsanız sesinizin çok sıcak olması lazımdır. Birçok insan benim çaldığım türkülerden, yaptığım muhabbetlerden ziyade sabahları senin sesin bize çok iyi geliyor ve ayrı bir enerji alıyoruz diyorlar. Benimde en büyük silahım ses tonum olsa gerek öyle düşünüyoruz.

Peki Erkan uzun süredir 17 yıldır aralıksız program yapıyorsun, sence bu radyo açısından bakıldığı zaman herhalde çok büyük bir iş?

Tabi ki bu hakikaten bir rekor aynı mesleği yapan arkadaşlarımız var onlarla konuşuyoruz da herhalde benim için bir gurur meseledir. Aralıksız olarak aynı radyoda, aynı saatte bu kadar yıldır program yapan başka bir arkadaşımız yok. Benden daha uzun süre bu mesleği yapanlar var bende meslekte 20 seneyi doldurdum. 25 senedir bu işi yapan arkadaşlarımda var ama farklı farklı radyolarda geçmiştir programları. Dediğim gibi benimki bir örnektir. Hatta şöyle söyleyeyim ben 20 yılı geride bıraktım ve hayatımda sadece 2 radyo yer aldı. Bunda da istikrarlıyım. Şu da var başka radyolardan da teklif geldi. Çok da iyi rakamlar geldi ama ben istikrardan yanayım ve çalıştığım kurumu seviyorum. Başladığım günden bu yana hiçbir olumsuz yön yaşamadım severek çalışıyorum. İşime aşığım, radyomu çok seviyorum o nedenle mutluyum değiştirme gereği de duymadım Allah ömür verdiği sürece patronlarımızda bizden memnun kaldığı sürece herhalde emekliliğe kadar gideceğiz buradan.

Peki bu 17 yıl aralıksız program yaptığın süre içinde canlı yayına telefonlar alıyorsun. Telefon aldığında bazen absürt şeylerle karşılaştığın oldu mu? Böyle anın var mı?

Çok var ama en son yaşadığım olay 1 Kasım seçimlerinden önce halkın nabzını tutmak adına telefon bağlantıları alıyorum. “Oyunuz kime ve neden?” diye sordum. Diyarbakır’dan bir arkadaş aradı. Sanırım yaşça da büyüktü benden. Ben Diyarbakır’dan arıyorum dedi. Bugüne kadar hep Ak Partiye oy verdim ama bu dönem HDP'ye oy vereceğim bunun sebebi de sensin dedi. Senin yüzünden hpdli oldum. Şimdi ben şaşırdım kaldım neden benim yüzünden, ben ne yapıyorum dedim sen bu şekilde oyunu değiştiriyorsun. Sen hdpyi kötülüyorsun dedi. Bakın ben hdpyi kötülemiyorum dedim. Hdp eş başkanı Selehattin Demirtaş dedi ki; “ PKK Türk Silahlı Kuvvetlerini yenecek” dedi. pkk terör örgütü bizim askerlerimizi kahpece şehit ederken pkk ya ısrarla terör örgütü demiyor. Bir kınama yapmıyor. Sizce PKK terör örgütü müdür dedim. Hayır değildir dedi. O zaman bana hiç bahane bulmayın siz pkk terör örgütüne, onların siyasetine gönülden bağlısınız. Sizde PKK ya terör örgütü demediğiniz için sizi de yayından alıyorum dedim. Çoğu dinleyici bana dedi ki abi nasıl dayanabildin. Haddinden fazla söyledikleri vardı. Ben tahammül ederek saygı çerçevesinde dinledim. Ama ne zamanki PKK terör örgütünü savununca arkadaşı ben yayından aldım. Hatta kendisi 10 yıldır beni dinlediğini de söyledi. Beni mutlu etti çünkü Diyarbakır’da ciddi bir dinleyici kitlemizin olduğunu biliyoruz. Çünkü biz Radyo 7 olarak müzik yayınımızda kesinlikle bir ayrım yapmıyoruz. Bizim için insanların siyasi görüşü, özel yaşamı, dini görüşü herkesi kendisine bağlayan bir konudur. Biz iyi müzik yapan Laz olmuş, Türk olmuş, Kürt olmuş biz ayrım yapmıyoruz. Oldukça eserli çalıyoruz. Çok güzel Karadeniz eserleri de çalıyoruz bu milleti seven bu vatana bağlı, bayrağına saygılı bu insanlarında özel isteklerini çalıyoruz. Dediğim gibi yurdun her tarafında Radyo 7 çok seviliyor. Özellikle doğuda farklı siyasi anlayışları olmasına rağmen sevenler, destekleyenler var. Elbette herkesin siyasi bir görüşü olacaktır. Benimde kendime özel bir siyasi görüşüm var. Çünkü ben diğer meslektaşlarıma da bakıyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanımıza olmak üzere inanılmaz hakaretler yapıyorlar yayınlarında, küfürler ediyorlar adeta. Bunlar bunu serbestçe yaparken benimde kişisel olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu hizmetleri biliyorum. Ona sahip çıkmam en doğal hakkımdır. Bu nedenle bana kızanlar da oluyor özellikle karşı görüşlü olanlar. Diyorlar ki senin tarafsız olman lazım ama karşı taraftaki radyocu veya televizyon programcısı küfürler ederken, hakaretler ederken onlara tarafsız ol demiyor. Onları alkışlıyorlar. Böylede garip bir durum bende dediğim gibi herkes mutlaka taraf olmalı, kendine göre duruşunu belli etmelidir. Çünkü aman ona dokunmayım, aman onu söylemeyim, ben kötü gözükürüm derseniz dik bir duruş sergilemezsiniz.

Müzik çok geniş bir yelpaze çok değişik, figürler, insanlar, sesler var. Senin 17 yıl program yaptığın dönemde ısrarla çalmanı istediğin sesler oldu mu?

Ben programa ilk başladığım dönemden itibaren Radyo 7 de 1999 yılından itibaren başladım. Vazgeçemediğim insanlar olmuştur. Zaten Radyo 7’nin kuruluşunda da bu isimler bizim temel taşımız olmuştur. Mesela Neşet Ertaş olmadan ben bir program yapmam. Orhan Hakalmaz olmadan program olmaz. Zara olmadan olmaz. Benim 3 saatlik programımda %50 Türk Halk Müziği oluşur. %20 sanat müziği. %20 popüler müzik. % 10 da tasavvuf eserlerinden oluşuyor. Ağırlık kesinlikle budur.

Radyo 7 dinleyicisi de mi Türk Halk Müziğini seviyor?

Doğru. Evet. Radyo 7 dinleyicisinin özellikle diğer radyoları değil de bizi tercih etme sebepleri budur. Radyo 7’nin iyi müzik çalmasıdır. Ama başlıca dinleyici kitlemiz Halk müziği sevenlerdir.

Peki Türkiye’de çok radyo programcılığı yapan var. Bir radyo dünyası var. Bu dünya içinde Erkan Koç kendini nerede görüyor?

Ben bu mesleğe 95 yılında başladım ve başlarken de ben şu kadar para kazanacağım, şu kadar tanınan insan olacağım hayaliyle başlamadım. Sadece bir defa o mikrofonun başına geçtim ve aşık oldum. Babam hala benim mesleğimi meslek olarak görmüyor. Tangır tungur işler yapıyorsun. Adam gibi bir iş yap diyor. Yaşım geldi kaça babam hala benim mesleğimi meslek olarak görmüyor. Çoğu insanın hayal ettiği şeyleri yaşadım. Babam askerliğini yaptığı dönemde o dönemin Cumhurbaşkanı Fatih Korutürk babam elinde bayrak tutarken Fatih Korutürk’le ufak bir karede yer almış. Ben mesela çocukluğumda bunu arkadaşlarıma hava atarak anlatırdım. Bu benim için bir gururdu. Türkiye’nin bir numaralı ismi Cumhurbaşkanı sizi köşke davet ediyor. Cumhurbaşkanına yaptığınız meslek ile ilgili Türkçeyi en iyi ve doğru kullanan radyocu ödülünü Cumhurbaşkanından alıyorsunuz. Benim evladıma bırakacağım en güzel miraslardan biridir. Çok sayıda mesleğim ile ilgili ödül aldım. Ben kendimi meslek olarak en güzel noktaya gelmiş olarak görüyorum.

Radyo çalışanları mikrofon başında rakipleri var. Bunları yaparken sizleri mesela sokaklarda tanıyanlar oluyor mu? Sesinden tanıdıkları oluyor mu?


Geçen sene tatil için Erdek'e gittim. Arkadaşlarım burada çok meşhur çorbacı var git çorba iç dediler. Bende gittim bir baktım sabah 10 benim hafta içi ben yokum tatilde olduğum için. Bir baktım Radyo 7’yi dinliyorlar. Çok mutlu oldum. Hemen söylemeyim. Hesabı ödeyim ondan sonra söylerim. Kasadaki abiye dedim ki hep Radyo 7’yi mi dinliyorsunuz dedim. Evet benim radyom budur dedi. Bu saatlerde dedi program yapan bir arkadaş var tanıyor musunuz? Dedim. Tanımaz mıyım adamım olur o benim dedi. Bir mutlu oldum. Söyleyeyim artık dedim. Erkan Koç benim dedim. Adam baktı yüzüme yürü git kardeşim dedi. Çık dedi kardeşim işim gücüm var dedi ve inanmadı bana bende ısrar etmedim. Tanıyanlar olduğu gibi bu şekilde yaşadıklarımızda oldu.

Konuk heyecanı yaşıyorsun. Her hafta yeni isimler bulmak zorundasın. Şarkıcılarda albümlerinin tanıtılmasını istiyorlar. Programa davet ederken zorlanıyor musun?


10 yıldır zorlanmıyorum. Özellikle sanatçıların menejerlerinden geliyor teklifler. Erkan’ın programı çok oturmuş program. Radyo 7 de biz sanatçıya göre değil sanatçı bize göre pozisyonunu belirliyor. 17 yıldır kesintisiz Çarşamba günleri konuklu program devam ediyor. İlk yıllar çok sıkıntılar yaşadım. Herkesin bildiği 28 Şubat dönemi, hem hükümete hem Kanal 7 üstüne oynanan oyunlar vardı. Bırak Radyo7 e gelmeyi arabamla kapısından geçmem dediler. 17yıldır buradayım Erkan bu şarkıyı söyle, şunu şöyle yap, asla böyle bir şey ben bugüne kadar duymadım o yüzden ilk zamanlar çok zorluk çektim. Gelmem diyen birçok kişi benim programıma geldi. Benim davet ettiğim gelmiyorum diyen hiçbir sanatçı kalmadı. Televizyon programına çıktığımda onlar farklı bir yüz hayal ediyor. Bir keresinde çıktığımda biz seni hiç böyle beklemiyorduk. Ne yapalım dedim mevlam böyle bir fizik böyle bir ses vermiş dedim. Daha uzun boylu zannedenler var. Gözlüklü düşünüyordum diyenler var. Bende çocukluğumda çok radyo dinlerdim. Kutunun içinde gelen sesi gözümde canlandırırdım.

Radyo programcıları bazen müzik üstüne konuşarak müziği bölüyorlar. Dinleyiciler bu duruma kızabiliyor. Programcıların dili, Türkçe'yi konuşması da bunlar da etken...

Dediğim gibi başladığımdan beri Türkçeyi iyi kullanmaya çalışıyorum. Çok sayıda öğretmen, öğrenci dinliyor. Çocuklarıma senin programını tavsiye ediyoruz diyorlar bu benim için bir yük aslında. Sorumluluk gerektiriyor. Türkçeyi iyi ve düzgün kullanan radyocu ödülü en çok bende vardır. Sanatçı şarkıya girdiğinde ben susuyorum benim programımda bu yok. Mümkün olduğunca az konuşuyorum. Radyo dinleyenler spikerin çok fazla konuşmasını istemezler. Onlar senden güzel şarkı güzel türkü dinlemek ister. Bende çok kısa konuşmaya gayret ediyorum.

Radyo 7 diğer radyolarla rekabet içinde bunu nasıl görüyorsunuz ?

Buradayım diye demiyorum. Ama Radyo7 gerçekten Türkiye’nin radyosu. Bir baba yetişkin bir kızıyla 3-4 saatlik yolculuğunu bizle yapabilir. Ama diğer radyolarda bu yok. Çünkü ben kızımla rahatlıkla bir radyo dinlemeliyim. Biz şarkılarımı seçerken. Mesela çoğu şarkıda kahpe kader vardır. Biz kadere iman etmiş insanlar olarak bunu yapamayız. Argo sözler başka radyolarda bangır bangır çalarken bizde olmuyor. Radyo7’nin müzik açısından farkı budur. Onlar ilk önce melodiye bakar. Biz söz içeriğine. Bu vatanı seven, bu ülkeyi seven, ayrım yapmadan yayın yapıyoruz hakikaten Radyo 7 Türkiye’nin radyosudur.

 

Paylaş