Davutoğlu hayatının bilinmeyenlerini anlattı

Davutoğlu hayatının bilinmeyenlerini anlattı

Radyo 7

Canlı yayında Radyo 7’ye konuk olan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erkan Koç’un gündeme dair sorularını yanıtladı.

Bugün yapılacak olan Antalya ve Konya mitingleri ile 81 ilde seçim çalışmalarını tamamlayacağını söyleyen Davutoğlu, halkla bir araya gelmenin farklı bir heyecan olduğunu söyledi.

Her ilde bütün Türkiye’ye yansıtacak bir atmosfer olduğunu ve bunun insana özgüven verdiğini ifade eden Davutoğlu, halkın sizi kabullenişi size güç veriyor dedi.

Başbakan Davutoğlu, miting meydanından ayrılırken bu halk benim yanımda ve halk da evet bu liderle yoluma devam ederim diyorsa -ki öyle oluyor- o zaman tüm yorgunluk bitiyor değerlendirmesinde bulundu.

Bu seçimin 2002’den sonraki en önemli seçim olduğunu ifade eden Davutoğlu, 12 yılda yapılan tüm seçimler önemliydi ancak diğer partiler açısından, diğer aktörler açısından bu seçim çok daha önemli. Çünkü diğer partiler ve o partilerin arkasındaki güçler DHKP-C paralel yapı vs gibi, hepsi biraraya gelmiş ve tek hedefleri Ak partiyi zayıflatmak. Buradan hareketle bu seçim istikrar ve kaos arasındaki bir seçim olacak dedi.

Asgari ücreti muhalefet ve diğer partilerin adeta ihaleye açtığını görüyoruz. Bu anlamda neler söylemek istersiniz?

“Burada bir popülizm var. Gerçekliği olmayan bir durum var. Asgari ücret işverenlerle işçilerin biraya gelip anlaşarak hükümete sundukları bir karar. Asgari ücret mekanik bir karar hükümetin aldığı bir karar gibi yansıtmak doğru değil.

Öyle cazip bir şey ki bu, hemen bunu istismara ve popülizme yöneltiyorlar. Kimsenin elini tutan yok, Kılıçdaroğlu eğer 1500 lira asgari ücret olmasını benimsiyorsa elinde bulunan belediyelerde uygulayabilir. Ortak olduğu bankalar var. Ama uygulayamaz, çünkü belediyeler ben bu yükü kaldıramam der. Kendi belediyelerinde uygulayamadığı bir şeyi Türkiye’nin genelinde uygulayacağını iddia etmek ikiyüzlülüktür. MHP, madem çok doğru kendi uygulasın bir sürü belediyesi var, HDP kendi uygulasın. Şimdi bu bile meselenin asgari ücret ya da işçilerimizin, çalışanlarımızın hakkıyla ilgili bir mesele değil, tamamıyla halkı aldatmaya, manipülasyona dönük bir gayret olduğunu ortaya koyuyor.

“Kendi belediyelerinde uygulayamadıkları bir vaadi tüm Türkiye’de uygulama sözü vermek iki yüzlülüktür”

Ama biz iktidara geldiğimizde asgari ücret 184 liraydı, şu anda yeni düzenlemeyle 1000 lira. Yani 5 misli zaten asgari ücreti artırmışız. Şimdi aradaki fark çok açık, takriben 1 misli enflasyon artmış, asgari ücret 5 mislinden fazla artmış.

Asgari ücret bakımından bir iyileştirme söz konusu zaten ve daha da yapılır. Ama bunu kendin uygulamayıp hükümete yönelik bir baskı gibi kullanmaya kalkarsan buna ikiyüzlülük denir baka bir şey denmez.”

Akademisyen kimliğiniz var, kariyer planınızda başbakan olmak var mıydı?

Gençlik yıllarından itibaren kariyer planlamasından çok birikim planlaması yaptım. Şu niteliklere sahip olayım şu birikimleri elde edeyim diye bir planlama yaptım.

“Ben kariyer değil birikim planları yaptım”

Kariyer planlaması olsa zaman biran önce hırsla oraya ulaşmayı istersin, birikiminizi planladığınız zaman kader sizin önünüze hangi alanı açıyorsa o birikimi orada kullanıyorsunuz. Hiçbir işi yaparken sonrasında geleceğim makamı düşünmedim. Hep bir sonrasında yapacağım hizmeti planladım. Dolaysıyla benim hayatıma hakim olan birikim planlamasıdır. Kariyer planlaması Rabbimizin takdiridir, hayatın akışıdır, tarihin akışıdır.

Başbakan olduktan sonra özgürlüklerinizde kısıtlanmalar oldu. En çok neyi özlüyorsunuz?

Sokakta koruma olmadan protokol olmadan yürüyüp sonra bir kitapçı dükkana girip orada saatlerce oturmak. Daha sonra başka bir kitapçı dükkânına gidip Konya, İstanbul sokaklarında dolaşmak. Bu elbette halktan rahatsız olduğum anlamına gelmiyor. Ama bazen insan kendi içine dönmek arzu ettiği anlar olabiliyor. Bunu özlüyorum. Kendi çocuklarımla kendi kullandığım arabayla tarih kültür gezileri yapmayı arzu ediyorum.

Müzikle ilginiz nasıl? Sevdiğiniz bir türkü var mıdır?

Müzikle ilgim yakın. Keşke bir enstrüman icra edebilseydim, özellikle ney üflemeyi isterdim. Genellikle akademik çalışma yaparken ya da hükümet çalışmalarında konuşmalarımı hazırlarken ney musikisi taksimi, klasik Türk müziği dinlemeyi severim. Araba kullanırken hangi yöreden geçiyorsam o yörenin türkülerini dinlerim çünkü onun ruhunu oradan alırsınız. Acem kızı, altın hızma, sarı gelin hoşuma giden türküler

Karasız seçmenlere neler söylersiniz?

Vatandaşların tezekkür etmesi güzeldir ama seçim sandığına giderken, bir konuda kararlarının olması lazım, o da katılım konusunda. Mutlaka sandığa gidip oy kullanmalılar.

Onun dışında eğer şimdiye kadar hala karar vermedilerse, günlük konjonktürel değerlendirmelerin ötesinde ülkenin geleceğiyle ilgili her opsiyonu rasyonel ve makul bir şekilde değerlendirip ondan sonra karar vermeliler.

Tepki şeklinde gelişen siyasi tercihler zamanla başka olumsuzluklar doğurabiliyor. Bu bize tepki anlamında demiyorum. Genel olarak yani. Diyelim bir MHP’linin HDP’liye duyduğu tepki de olabilir. Bunun yerine hangi parti özne olarak ne getiriyor ve Türkiye’nin istikrarı kalkınması ve büyümesi için hangi parti ne yapıyor bunları düşünerek bütün vatandaşlarımız tam bir güven içerisinde hiçbir şekilde tereddüte düşmeden ülkesine olan güvenine hiç kaybetmeden yarın sandık başına gitmelerini şiddetle tavsiye e diyorum.

 

Paylaş